Pelvik Konjesyon Sendromu Tedavisi

Pelvik konjesyon sendromu, kadınlarda rahim ve yumurtalıklar çevresinde bulunan toplardamarların bacak varislerine benzer şekilde genişlemesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlığa denilmektedir. 

  • Gonadal ven veya ovaryan ven embolizasyonu olarak da adlandırılır. 
  • En sık sol gonadal vende kapak yetmezliği görülmektedir.
  • Sol gonadal ven pelvik bölgeden başlayarak yukarıya doğru ilerler ve sol böbrek toplardamarına dökülür.
  • Sol gonadal vende kapak yetmezliği sonucu reflü gelişir ve yukarıya ilerleyemeyen kan pelvik bölgedeki varisler yoluyla diğer toplardamarlara drene olmaya başlar. 
  • Sağ gonadal ven ise çoğunlukla direkt olarak inferior vena kava adı verilen batın bölgesindeki ana toplardamara açılmaktadır. Daha az sıklıkta sağ gonadal vende de reflü görülebilmektedir. 
  • Pelvik bölgede reflü görülebilecek diğer ana damarlar ise internal iliak ven adı verilen ana toplardamarlara açılan diğer damarlardır. 
  • Pelvik bölgede genişlemiş varisler hastada şikayetlere neden olurlar.  
  • Pelvik konjesyon sendromu olan ve belirgin şikayeti olmayan hastaların cerrahi veya girişimsel olarak tedavi edilmesine gerek olmayabilir. Bu hastalarda öncelikle medikal tedavi tercih edilmelidir. Şikayetlerin geçmemesi veya artması durumunda endovasküler olarak tedavi edilebilir.    

Pelvik Konjesyon Sendromu Bulguları 

  • Batın alt bölgesinde kronik ağrılar ve basınç hissi
  • Adet dönemlerinde belirgin ağrı (dismenore)
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı
  • Genital bölgede varisler

Pelvik Konjesyon Sendromu Risk Faktörleri

  • Gebelik
  • Batın alt bölgesindeki toplardamarlara dışarıdan bası yapan kitleler
  • Geçirilmiş pelvik operasyonlar
  • Genetik faktörler
  • Toplardamar tıkanıklıkları
  • Uzun süre ayakta çalışmak ve ağır kaldırmak

Pelvik Konjesyon Sendromu Tanısı

  • Fizik muayene
  • Ultrasonografi
  • Bilgisayarlı Tomografi
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme
  • Venografi 

Tedavi

  • Medikal Tedavi
  • Cerrahi tedavi
  • Endovasküler Tedavi

Endovasküler Tedavi

  • Cerrahi kesi olmadan, toplardamar içerisinden girilerek yapılan tedavidir.
  • İşlem girişimsel radyoloji ünitesinde anjiyografiyöntemi ile yapılır. 
  • Kasık bölgesindeki veya boyundaki uygun bir toplardamar içerisinden iğne ile girilip damar kılıfı yerleştirilir. 
  • Kateter adı verilen ince borucuklar ve kılavuz teller kullanılarak pelvis bölgesindeki genişlemiş toplardamarlar içerisine ilerlenir. 
  • Kontrol venografi görüntüleri alınmasını takiben genişlemiş toplardamarlar koil adı verilen tıkayıcı materyaller ve damar tıkayıcı sklerozan maddelerle kapatılır. 

İşlemin Riskleri

  • Damar giriş yerinde kanama 
  • Damar tıkayıcı maddelerin hedef dışı damarlara ilerlemesi
  • Kontrast madde allerjisi
  • Pelvik damarların ve organların iltihabı   

Endovasküler Tedavi Avantajları

  • İşlem lokal anestezi ile yapılır.
  • Kesi izi yoktur. İğne deliği kadar bir noktadan girilerek işlem gerçekleştirilir. 
  • Genellikle aynı gün veya bir gün takip sonrası hasta evine gönderilir.  
2 Comments

Bir Cevap Yazın